22 Ocak 2011 Cumartesi

zaman geçer


Saatin kendisi mekan , yürüyüşü zaman , ayarı insandır. Buna değeri yükleyen de insanın kendisidir. Saat genel için nesnel bir kavram olsa da kişiler için özeldir, üzerine koymak gerekir. Ayarı vermezsen cebinde taşırsın, verirsen o seni taşır.

20 Ocak 2011 Perşembe

Arayış



Hayat, iyi veya kötü gününde olmana göre değişebilen bir rüya gibi, hayatının tamamen bir kabusa dönmemesi için bir yerinde mutluluğu yakalaman gerekiyor. Dolayısıyla keyifli bir rüya. Ben de bunu arıyorum.

15 Ocak 2011 Cumartesi

EKSİLME



31 yılın ardından geçen ömrüme ne demek lazım, onu nereye koymak gerek bilmiyorum. Ağırlığımın bu dünyaya kattıkları hakkında evren ne düşünüyor acaba! Şimdi bedenimin içinden çıkıyorum ve evren'in bakışlarıyla bir ömrü sorguluyorum.
Bu dünyaya gelmiş olmanın pratik hiç bir yararı yok, başka insanların anılarında iyi yerler edindin, başka insanların yüreklerinde acılar bıraktın, kiminde çok biçimsel kiminde az iletişimsel kaldın ama kaçında sen olarak iz bıraktın? Evren'inimi varlığınla 31 yıldır işgal ediyorsun; tereddütlerinde, kararlarında, ezdiğin toprak parçalarında, gülüşünü esirgediğin evsizlerde, yitik çocukluk oyunlarında sen var mıydın? Yoksa varlığını dolduran boş bedenin hoş bir sedası gibi başka bedenlere mi göç etmiştin! Göç halinde bir dünyanın zavallı bedenleri atmosferde azalan tabakaların ince gövdelerinde saklanıyorlar, ağır metanların, karbondioksitin delip geçmesini bekliyorlar topluca; bedenler görüyorum çaresiz, küs, yarına arkası dönük, ürkek. Bunca yıl sonra ağırlığını taşıdığın beden yük olmaktan çıkıp iradenin sınırsız sokaklarında arsız bir kimlik olmalı.
Bedenimi hissediyorum, yaşadıklarım eksiltiyor birer birer hayattan, umudumu kırmıyorum her şeye karşın; yarın varsa görülecekler de var, evren soluksuz ve kısır ise ona verecek bir tutam nefesim var. Eksiliyorum hayattan içimdekileri arttırarak.