13 Şubat 2011 Pazar

dünyanın uzak ucu; aşk

Dünyanın uzak ucunda sevgili gibidir aşk; ağırlığın seni aşağı iterken varlığın yukarı çeker. Binlerce yılın değişmeyen yazgısı aşk hücre çeperi gibi etrafımızda, kendisi yoksa kokusu genzimizi yakıyor. Nice efsaneler, nice ömürler tükendi ardında, kendisi yeniden türedi isimsiz vücutlarda, soluksuz fikirlerde. O fikirlere hayat veren şey genlerden fışkırdı belki binlerce yıldır ama yön veren başka bir kök vardı içerilerde. Öz bir su olmalı, ölümsüzlük suyuna karışmış, katı kalplerde dingin damarlar açmış ve yağmursuz topraklarda bereket olmuş! İnsanın insan olmayı unuttuğu zamanlarda akla gelmiş, ticaret yollarının tozlu topraklarında fakir çıkınlara ekmek olmuş, derebeylerinin zulmüne isyan etmiş bir çift göze yansımış kendisi. Şimdilerde çarşamba pazarında tezgahlara düştüyse, yapay çiftlerde benzerlerini türettiyse de aşktır kendisi ve aşktır bir kez daha kendisini bilene, içten bakana, bakışlarını bükemeyen çeliğe, dünyanın uzak ucundakine!

Olmasa da benim için, sevgisini yaşayanlara gelsin bu şarkı


Hiç yorum yok: